Hammud
bin Cabir bin Mübarek el-Hârisî
Ümmü-l Kurâ
Üniversitesi, Davet ve Din Usûlü Fakültesi Tedris Heyeti Üyesi
Şüphesiz ki Allahu Teâlâ'ya davetin kabul
edilmesi, bu davetin Nebî (sallAllahu
aleyhi ve sellem)'in davetindeki menhecine muvafık olmasına ve O (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in
Sünnet'i ile hidayet bulmuş olmasına bağlıdır. Allahu Teâlâ buyuruyor ki:
"De ki: İşte benim yolum budur; basiret üzere Allah'a davet ediyorum. Ben ve bana uyanlar (işte böyleyiz). Ben Allah'ı tesbih ederim ve ben müşriklerden değilim." (Yusuf Sûresi, 108. ayet)
Yani bu, O (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in Allah'a bir basîret, yakîn, aklî ve şer'î bir burhan üzere davet ettiği yöntemi, yolu ve Sünnet'idir. (Bkz: Tefsîru-l Kur'âni-l Azîm (2/496), Ebu-l Fidâ İsmail bin Kesir.) Ve Sahabe (radıyAllahu anhum bunu) direkt olarak Resul (sallAllahu aleyhi ve sellem)'den almıştır. Onların fehmi onları en doğru olana ülfet etmiştir. Fazîlet, makam ve anlayış cihetinden onlardan sonra Tabiîn gelmektedir. İşte Sahabe ve Tabiînden oluşan bu kavim, mü'minler içinde Nebî'lerine en çok tâbi olan Selef'tir. Selef'in menheci, Nebî (sallAllahu aleyhi ve sellem)'in menhecine en muvafık olan menhecdir.
Bunun için, tüm ibadet ve davet meselelerinde bu menhecin en derin noktalarını incelemek ve bu menheci ilim, ibadet ve davette doğruya muvafık olmayı umarak tatlı ve serin bir su şeklinde müslümanlara sunmak, araştırmacılar üzerine vaciptir. Şüphesiz ki bu ümmetin âhiri ancak bu ümmetin evvelinin salâh bulduğu ile salâh bulabilir.
Okumak (e-kitap) için tıklayın:
Bid'atların Tenkidinde ve Bid'at Ehlini Davette Selef Menheci
İndirmek için tıklayın:
Bid'atların Tenkidinde ve Bid'at Ehlini Davette Selef Menheci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder